2 Aralık 2009 Çarşamba

Arkaik Vicdan Kalıntıları

Ahlak'ın olmadığı yerde hukuk devreye girer. Evrensel Ahlak -ne yazık ki herkesin oydaşmaya yanaşmadığı bir ütopik kavram olarak görünse de- köklerini ilkçağlara dayandırabileceğimiz 'Vicdan'ın organize olmuş halinden başka bir şey değildir. Vicdan asla soyut bir kavram olarak değerlendirilmemelidir. Vicdan, evrensel ahlak'a ters düşen davranışlarda bedenimizin doğallıkla verdiği tepkinin adıdır. Bıçak kemiğe dayandığında kemikten çıkan gerçeğin sesidir. BOP bu arkaik vicdan kalıntılarını yoketme projesidir. BGAP, yani Büyük Güney Amerika Projesi'nde bir türlü kontrol altına almayı başaramadıkları ama bir 30 yıl kafasını kaldıramayacak hale getirdikleri 'İnka' ruhuna yaptıkları gibi, Büyük Ortadoğu Projesi'nde 'Ortadoğu' ruhunu, vicdanını, ahlakını ezmeye yeni bir alaşım haline getirip tamamen etkisizleştirmeye çalışıyorlar. Bundan 20 yıl önce gericilikle suçladığımız İran, bugün ABD karşısında 'Ortadoğu' vicdanının, ahlakının, cesaretinin tek temsilcisi olma yolunda. Unutulmaması gereken şudur elbette, Pers İmparatorluğunun doğal devamı olan İran Devleti süreç içerisinde rejim farklılıklarına gitmiştir. Ne Şah ne Humeyni rejimlerinin sürekli olmaları zaten beklenmemelidir. Rejim değişikliklerinin dinamizmi sağlam temeller üzerine kurulmuş İran Devletini sarsmıyor. Arkaik köklerini unutmayanlar, vicdanlarında dünyaya kafa tutmayı herhangi bir cesaret sorunu saymadıkları gibi ve aptalca da hareket etmezler. 2000 yıllık devlet tecrübesi olan İran'ın devlet devamlılığını hayranlıkla izlediğimde, ülkemin 1000 yıllık devlet tecrübesinde, Bizans Oyunlarını altetmiş bir imparatorluğun devamı olan, medeniyetlerin, ahlakın, kültürün, dinlerin, sanatın beşiği olan Anadolu'da bu dönemde yaşanan karaktersizlikleri algılamakta zorluk çekiyorum. Ulus-Devlet aşısı iyi gelmedi, tutmadı. Anadolu Cumhuriyeti kurulamadı. Türk Cumhuriyeti bölünmenin eşiğinde. Bakü-Ceyhan boru hattı, Amerikalıların Kürdistan haritasıyla üstüste konulduğunda 'Yeni Türkiye' ile 'Büyük Kürdistan' arasında sınıra yapılmış olduğu konusunda şüpheye yer bırakmayacak hassasiyette görünüyor. Rejimler değişebilir ve değişmelidir de. Ama aptalca olmamalıdır. İran'ın devlet kültürüne bakarak, 'Muasır Medeniyetler' diye adlandırdığımız 'batı'dan daha çok şey öğreneceğimize eminim. Ahlak'ın nerdeyse tamamen kaybolduğu demokrasi beşiği batı'da işlerine geldiğinde parmak demokrasisi ucubelerine dönüşebiliyorlar. O nedenle herşey hukukla çözülüyor. Aman vicdanlarımız sızlamasın.

Hiç yorum yok: